Aşkzedeler Kulübü

Hızlı Gönderi
Güvenli Alışveriş
Aşk Üç harfe sığdırılmaya çalışılan Aşk… Üç harfe sığdırılmaya çalışılan koskocaman bir dünya. Kimine göre yıldızların üstünde yürümek, kimine göre yerin dibinde sürünmek; kimine göre alışkanlık, kimine göre anlamsızlık… Tam bir tanımı var mıdır acaba bu kutsal kelimenin? Sizi bilmem ama ben halen daha tam olarak bulmuş değilim cevabı. Yetmiş beş yıldır yaşam sürdüğüm bu dünya üzerinde, belki de en çok düşündüğüm konu da bu oldu. Aşk nedir? Gerçekten aşk var mıdır? Bizler tutunacak bir dal bulmak için mi kalbimizi başkalarına açıyoruz? Yoksa aşk genetik yapımızda mı var? Yaklaşık otuz yıl süren meslek yaşamımda, danışanlarımın en büyük çoğunluğu bana bu konudaki sıkıntılarıyla gelirlerdi. Yıllar evvel, mesleki kariyerimin en odak noktasındayken son derece keyifli bir terapi tekniği gelmişti aklıma. Tüm danışanlarımdan kendi hikâyelerini mümkün olduğunca edebi bir dil ile anlatmalarını istemiştim. İster şiir, ister hikâye, isterse anı olarak karalayacaklardı bir şeyler. Kendileri yaşamış gibi de olabilirdi, bir başkasının yaşamını aktarır gibi de… Hiç karışmamıştım. “Yeter ki yazın, yeter ki içinizdeki yaraların sebebini bana anlatın,” demiştim. Çok itirazlar geldi elbette. “Ben yazamam, nasıl yazarım, benim öyle bir yeteneğim yok ki, hem yazsam ne olacak” tarzında uzayıp gitti itirazlar. Sonrasında bir adım daha öteye gitti bu proje ve onları yüreklendirmek için bir kulüp kurdum. Aşkzedeler Kulübü idi ismi. Bu konuda yalnız olmadıklarını düşünmeleri gerektiğine, aslında benzer acıları paylaştıklarını bilirlerse ve birbirlerinin hikâyelerini okurlarsa ötekileşmekten sıyrılabileceklerine inanmıştım. Elbette her ilk adım gibi, bu da zordu. Gönüllü olanlarla çıktık yola. Yüreğinin derinlerindeki kuyulardan acıları çektik pompalarla, kelimeler bizim can yoldaşımız oldu, dizelerse vazgeçilmezlerimiz. En sonunda onlarca yürek, koskocaman bir dalga yarattı, aşkın med-cezirinden ilham alan… İşte bu kitapta o şiirleri, yaşanmışlıkları, anıları ve kırılmış umutları bulacaksınız… İşte bu kitapta Aşkzedeler Kulübü’nün sessiz çığlıklarını duyacaksınız.koskocaman bir dünya. Kimine göre yıldızların üstünde yürümek, kimine göre yerin dibinde sürünmek; kimine göre alışkanlık, kimine göre anlamsızlık Tam bir tanımı var mıdır acaba bu kutsal kelimenin? Sizi bilmem ama ben halen daha tam olarak bulmuş değilim cevabı. Yetmiş beş yıldır yaşam sürdüğüm bu dünya üzerinde, belki de en çok düşündüğüm konu da bu oldu. Aşk nedir? Gerçekten aşk var mıdır? Bizler tutunacak bir dal bulmak için mi kalbimizi başkalarına açıyoruz? Yoksa aşk genetikyapımızda mı var? Yaklaşık otuz yıl süren meslek yaşamımda, danışanlarımın en büyük çoğunluğu bana bu konudaki sıkıntılarıyla gelirlerdi. Yıllar evvel, mesleki kariyerimin en odak noktasındayken son derece keyifli bir terapi tekniği gelmişti aklıma. Tüm danışanlarımdan kendi hikâyelerini mümkün olduğunca edebi bir dil ile anlatmalarını istemiştim. İster şiir, ister hikâye, isterse anı olarak karalayacaklardı bir şeyler. Kendileri yaşamış gibi de olabilirdi, bir başkasının yaşamını aktarır gibi de Hiç karışmamıştım. Yeter ki yazın, yeter ki içinizdeki yaraların sebebini bana anlatın, demiştim.Çok itirazlar geldi elbette. Ben yazamam, nasıl yazarım, benim öyle bir yeteneğim yok ki, hem yazsam ne olacak tarzında uzayıp gitti itirazlar. Sonrasında bir adım daha öteye gitti bu proje ve onları yüreklendirmek için bir kulüp kurdum. Aşkzedeler Kulübü idi ismi. Bu konuda yalnız olmadıklarını düşünmeleri gerektiğine, aslında benzer acıları paylaştıklarını bilirlerse ve birbirlerinin hikâyelerini okurlarsa ötekileşmekten sıyrılabileceklerine inanmıştım. Elbette her ilk adım gibi, bu da zordu. Gönüllü olanlarla çıktık yola. Yüreğinin derinlerindeki kuyulardan acıları çektik pompalarla, kelimeler bizim can yoldaşımız oldu, dizelerse vazgeçilmezlerimiz. En sonunda onlarca yürek, koskocaman bir dalga yarattı, aşkın med-cezirinden ilham alan İşte bu kitapta o şiirleri, yaşanmışlıkları, anıları ve kırılmış umutları bulacaksınız İşte bu kitapta Aşkzedeler Kulübünün sessiz çığlıklarını duyacaksınız.
Baskı Boyutu13,5 x 21 cm
Baskı Sayısı1.Baskı
Baskı Tarihi2012
ÇevirmenYasemin Belgin Aslanoğlu
Kağıt Cinsi2. Hamur
Sayfa Sayısı258
Ürün TürüKitap
Yayın DiliTürkçe
YayıneviBencekitap
YazarBetül Başar

Termin Süresi ve Kargo Teslimat Hakkında


i-Kitapçı üzerinden oluşturulan tüm siparişler standart olarak 12.00' dan önce oluşturulmaları durumunda kesinlikle aynı gün belirlenen kargo firmasına teslim edilmektedir. 12.00 sonrasında oluşturulan her sipariş ise bir sonraki ilk iş gününde (ertesi gün) belirlenen kargo firmasına teslim edilmektedir. i-Kitapçı standart olarak Sürat Kargo ve Aras Kargo ile çalışmaktadır. Fakat i-Kitapçı Çiçeksepeti gönderileri haricinde daha hızlı kargo teslimatı ve daha stabil bir işleyiş için Sürat Kargo'yu kesinlikle önermektedir. 
Yükleniyor...