CONSTANTİNOPOLİS’İN KURUCUSU YENİLMEZ İMPARATOR MS 312’de Büyük Konstantin, bölünmüş Roma İmparatorluğu’nu birleştirme mücadelesinde Roma’ya yürüdü ve Batı’nın kontrolünü ele geçirdi. Zaferinin arifesinde gökyüzünde “Bu işaretle kazanacaksın” sözleriyle bir haç gördüğünü iddia eden Konstantin, askerlerinin kalkanlarına bu sembolü kazıttı. Hıristiyanlara yönelik zulmü sona erdirerek bu inancı devlet tarafından kabul gören bir din hâline getirdi ve kurumsallaştırdığı Kilise ile Hıristiyanlığı imparatorluğun kalbine yerleştirdi. Usta tarihçi Paul Stephenson’un hayatını kaleme aldığı Büyük Konstantin yalnızca Roma’nın tek hâkimi olan bir imparator değil, aynı zamanda Hıristiyanlık tarihini şekillendiren bir devrimciydi. Dinî farklılıkları uzlaştırmak amacıyla 325 yılında İznik Konsili’ni topladı ve bu toplantı, Hıristiyanlık doktrinlerinin birleştirilmesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Ordusunda teşvik ettiği Hıristiyanlık, askerler arasında hızla yayıldı ve terhis edilen askerler aracılığıyla imparatorluğun en uzak köşelerine kadar ulaştı. Konstantin’in yönetimi, din ve devlet arasındaki ilişkilerde bugün hâlâ etkisini sürdüren kuralların ve geleneklerin temelini attı. Büyük Konstantin’in mirası, en somut hâliyle, Byzantium üzerine inşa edilen Constantinopolis’te yani İstanbul’da görülebilir. 330 yılında başkent ilan edilen şehir, Osmanlılara kadar, Roma’yı gölgede bırakarak Bizans İmparatorluğu’nun merkezi ve Hıristiyan dünyasının en büyük metropollerinden biri hâline geldi. Kronik Kitap Biyografi Serisi’nin yeni kitabı Büyük Konstantin: Yenilmez İmparator, yeni bir çağın kurucusunu anlatan eşsiz bir hayat hikâyesi sunuyor.
