Orta Doğu ilk çağlardan bu yana çelişkilerin, çatışmaların ve paylaşımların merkezinde yer almış bir coğrafyadır. Emperyalist ihtiraslar, ekonomik sömürü ve dini ihtilaflar her yerden daha çok Orta Doğu’dan etkilenmiştir. Uzun yıllardan bu yana büyük güçler siyasi rüştlerini Orta Doğu üzerindeki etkileriyle ölçmüşlerdir. Bugün de küresel güçler bilek güreşlerini her yerden daha çok Orta Doğu’da yapmaktadır. Orta Doğu; petropolitik, jeopolitik, hidropolitik, teopolitik stratejiler yumağıdır. Bu yüzden her yerden daha fazla çatışmalara sahne olmuştur; ve kabul edilmesi gereken bir gerçek vardır ki çatışmaların tarihi Orta Doğu olmadan yazılamaz. Orta Doğu bölgesi son zamanlarda dünyanın en büyük haçlı seferine sahne olmaktadır. Ancak bu seferin tarihtekilerden farkı siyasi olmaktan daha çok felsefi olmasıdır. Müslümanlara karşı da Musevi ve İsevilerin bu kez birlikte hareket etmeleridir. Bora İyiat bu zor, gizemli ve kadim coğrafyaya “Çatışan Ortadoğu” adını koyduğu çalışmayla bir neşter vuruyor. İyiat, bu eserde Orta Doğu coğrafyasında hali hazırda yaşanan, ancak kökleri tarihte olan ihtilafları mercek altına alırken, eserde “Orta Doğunun Jeopolitiği, İslamiyet’in doğuşu, Hilafet, Şiilik, Haçlı Seferleri, Şark Meselesi, İsrail ve Filistin Sorunu, Körfez ve Suriye Krizi” konuları işlemiştir. Bugünlerde Irak, Suriye, Yemen, Libya ve Filistin’de vuku bulan çatışmaları anlamak, sorunu çözmeye çalışanların yapması gereken en önemli iştir. Zira Orta Doğu’da sorunu anlamak yarı yarıya çözmektir.
