Kapitalizm karşısındaki dava birkaç cepheye sahiptir. Birincisi, kapitalizm, sömürgeci ve emperyal savaşlara ve daha yoksul ülkelerin ekonomik egemenlik altına alınmasına yol açarak yayılmak zorunda olan bir sistemdir. Sistemin temel işleyişi ulusal ve uluslararası düzlemlerde aynı anda büyük bir zenginlik ve yoksulluk yaratır. Bu durumun bir sonucu, insanlığın büyük bir bölümünü, çoğunun güvencesiz ve lanetli hayatlara mahkum olmasıyla birlikte, kölece bir konuma düşürür. Kapitalizm aynı zamanda, gelişip büyüdükçe, birincil itici gücü olan sermaye birikimi güdüsü dışında sistemik bir hedefe sahip olmadığı için, ekolojik yıkımı tırmandırma eğilimindedir. Hem yenilenebilir, hem de yenilenebilir olmayan doğal kaynakları, bunların sınırlı nitelikteki doğalarına aldırış etmeksizin kullanma eğilimindedir. Ve kapitalizmin en berbat etkileri bazen hafifletilirken, kapitalistler bu durumu sermaye birikiminin önünde engel olarak gördükleri ve daha sınırsız koşullara geri dönüşün yasalarını çıkartacak güce sahip oldukları zaman reformlar da ortadan kaldırılabilir. Harry Magdoff
